Yerkürenin İç Yapısı
Yerkürenin iç yapısı incelemeleri çeşitli gruplara ayrılarak araştırılıyor. Bu gruplar iki şekilde ele alınır. Bileşimsel ve mekaniksel katmanlar olarak incelenen iç yapı üzerinde yaşadığımız dünyayı tanımak için bir yol haritası belirler. Bileşimsel katman dünyanın üzerinde bulunan farklı türlerdeki yapılardır. Örneğin dış yüzeydeki okyanuslar, kıtalar ve iç yüzeydeki manto katmanı ile çekirdek katmanı. Mekaniksel katmanlar ise litosfer, astenosfer, mezosfer ve dış çekirdek ile iç çekirdektir. Tüm bu katmanların kendine ait özellikleri ve yapısal farklılıkları vardır. Bir bütünün birbirini tamamlayan farklı parçaları diyebiliriz.
Bileşimsel yapılar kimyasal özellikler dikkate alınarak sınıflandırılmıştır. Mekaniksel yapılar ise fiziksel özellikler, hareketler üzerinden sınıflandırılır. Dünyamızın dış katmanları ve iç katmanları birbirinden farklı yapısal özellikler gösterirler. Bu sebeple ayrı ayrı incelenmeleri gerekir. Yerkürenin iç yapısı kademe kademe birbirinin üzerine binen farklı yapıda katmanlardan meydana gelir. Bir soğanın ince ince katmanlara ayrılması gibi bir görüntü hayal edebiliriz, bu görüntüye oldukça benzerdir.
Yerkürenin İç Yapısı
Bu katmanların yapısal olarak farklılık gösteren özellikleri şunlardır:
- Kimyasal yapı
- Jeolojik özellikler
- Sıcaklık
- Basınç
Farklı özelliklerin yol açtığı yapı farklılıkları da tek tek incelenir ve dünyamız anlaşılmaya çalışılır. Dünya benzeri gezegenlerde de aynı sistem geçerlidir ve benzer özellikler gösterirler.
Dünyada gerçekleşen doğal afetler hem kötü sonuçlara sebep olur hem de dünyamızı biraz daha iyi anlayabilmemiz için bize yol gösterirler. Yerkürenin iç yapısı sismik görüntüleme adı verilen bir yöntemle incelenir. Bu yöntemin oluşturulabilmesini sağlayan en önemli etmen depremlerdir. Deprem meydana geldiğinde yerkürenin ani hareketleri bir ses oluşumuna da sebep olur ve bu ses dalgalar halinde yayılır.
Yayılan sesin izlediği yol sismik görüntüleme ile izlenebilir ve dünyanın yapısıyla alakalı ipuçları elde edilir. Ses dalgalarının hangi katmandan kolayca geçtiği ya da hangi katmandan geçerken yavaşladığına göre katmanların özellikleri araştırılır ve bir ön izleme oluşturulmaya çalışılır. Yoğunluklarda oluşan bu farklılıklar bilim insanları için birçok yolu açmıştır.
Dünyanın sahip olduğu kütle çekimin incelenmesi de yapısıyla alakalı özellikleri incelemede bilim insanlarının izlediği başka bir yoldur.
Yerküre Katmanları
Yerkürenin iç yapısı katmanlardan oluşur. En dış katman yerkabuğudur. Bu kabuk soğumuş ve sertleşmiş bir haldedir ve 70 kilometreye kadar bir derinliğe sahiptir. Dünyanın yüzeyinde bulunan kıta ve okyanuslar bu kabuğun üzerinde bulunurlar. Çok büyük bir katman gibi kulağa gelse de aslında dünyanın yalnızca yüzde bir gibi bir kısmını oluştururlar. Her yerde derinlik 70 kilometre değildir ve okyanus tabanlarında en ince kısmı meydana gelir. Bu en ince kısmın derinliği de 10 kilometreye kadar çıkar.
En kalın kısımları da dağların olduğu yüzeylerdir. Okyanuslardaki ve kıtaların altındaki kabuklar bünyelerinde farklı kimyasal maddeler barındırırlar. Örneğin okyanusların altındaki katmanda bazalt, kıtaların altındaki katmanda granit oluşumu vardır.
Tüm bu katmanların bir araya gelmesiyle oluşan yerkürenin iç yapısı incelenirken tüm katmanlar isimlendirilmiştir. Örneğin en üst katmana litosfer denir. En üst katmanda bulunan mineral oluşumlarının yapısı incelendiğinde günümüzden 4,4 milyar sene öncesinden oluştukları belirlenmiştir. Bu da dünyamızın oluşuma dair bize yaş bilgisi verebilir.
Manto kısmı dünyamızın büyük bir kısmını yaklaşık yüzde seksen dörde tekabül eden kısımlarını kaplar. Katı bir yapıya sahiptir fakat incelemelere göre sıvı olduğu kısımlara ve zamanların da olduğu tahmin edilmektedir. Depremler, seller gibi doğal afetler mantoda meydana gelen hareketler sonucu oluşurlar. Levhaların yer değişimi gibi olaylar yeryüzünü direkt olarak etkiler.
Çeşitli katmanlardan oluşan yerkürenin manto kısmı ve yerkabuğu kısmı birbirinden değişik özellikler gösterirler. Kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Örneğin manto katmanı akışkan bir yapıya sahip olabilirken yerkabuğu tamamiyle katı bir katmandır. Yerkürenin iç yapısı birbiriyle bağlantılıdır ve aslında yerkabuğunu manto katmanında uyum sağlayamayan maddelerin oradan ayrılması oluşturur. Uyuşmayan maddeler yukarı doğru çıkarak birleşmiş ve katı bir hale gelmiştir.
Yerkabuğundaki birleşen ve bizim yaşam alanımızı oluşturan maddeler mantodan daha az yoğunlukla kimyasal özellik gösterirler. Manto kısmı da kendi içerisinde alt ve üst kısımlardan oluşur. Birbirleriyle sürekli geçiş halinde olan bu katmanlar arasında köprüler vardır diyebiliriz ve bu köprülerden sürekli bir madde hareketi olur.
En iç kısımda bulunan çekirdek katmanı tamamen sıvı haldedir ve bu kanıtlanmıştır. Çekirdeğin dış kısmı yaklaşık iki bin üç yüz kilometre kalınlığa sahiptir. Kimyasal madde ve yoğunluk olarak da diğer iki katmandan oldukça daha yoğundur. Yerkürenin içyapısı incelendiğinde en sıcak bölge çekirdek olarak görülür. Dünyamız sürekli bir dönüşe sahip olduğu için iç kısımdaki katmanlarda bir hareket halindedir ve en hızlı hareket eden katman da en iç kısım yani çekirdektir.
İç çekirdek denen kısım yaklaşık olarak bin iki yüz yirmi kilometre kalınlığındadır. Sıcaklık burada en yüksek seviyeye ulaşır. Yine dünyanın en hızlı hareket edip dönen kısmının bu kısım olduğu düşünülerek araştırmalar bunun üzerine yoğunlaşır.