TERBİYELİ, AHLAKLI VE BAŞARILI ÇOCUK YETİŞTİRME
Terbiyeli, ahlaklı ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için önemli bilgiler, Iyi ahlaklı bir çocuk yetiştirmek için neler yapmalıyız?
- GERÇEKLERİ KABUL EDİN
- EVDE DÜZEN SAĞLAYIN
- EV ÇOCUĞUNUZUN 2.OKULU OLMALI
- ZENGİN ÖĞRENME ORTAMI
- ÇOCUĞUNUZU CESARETLENDİRİN
- ÇOCUĞUNUZU TAKİP EDİN
- KONTROLÜ ELDEN BIRAKMAYIN
- ÇOCUKLARDA ÖDEV YAPMA ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASI
- ÇOCUKLARA NEDEN ÖDEV VERİLİR?
- SEVGİ VE İLGİ GÖSTERİN
- ÖDEV YAPILACAK ORTAM NASIL OLMALI?
- ÖDEV KONUSUNDA ÇOCUĞA KARŞI NASIL BİR TUTUM GELİŞTİRMELİYİZ
- ÇOCUĞUNUZA OKUL ARAŞTIRMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- OKULUN BİR FELSEFESİ VAR MI?
- BAHÇE SAATLERİNE ÖNEM VERİLİYOR MU?
- BRANŞ ÇEŞİTLİLİĞİ NE ÖLÇÜDE PLANLARINDA?
- ÇOCUK EĞİTİMİNDE EN SIK YAPILAN 5 YANLIŞ!
- Benzer Konular
Terbiyeli, ahlaklı ve başarılı çocuk yetiştirme hayali tüm anne ve babaların ortak hedeflerinden birisidir. Peki, başarılı çocuk nasıl yetiştirilir, bu konuda anne ve babalar neler yapmalı, başarılı çocuk yetiştiren ailelerin ortak özellikleri nelerdir, çocuklar neden başarısız olur, başarı konusunda anne ve babalara düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?
Sorularının cevabını yazı dizimizde bulabilirsiniz. 10 yıllık bir eğitimci ve 2 çocuk babası olarak sahip olduğum bilgi ve deneyimlerden yola çıkarak bu yazı dizisini sizler için özel olarak hazırladım. Umarım yazı dizimiz sizler için faydalı sonuçlar doğurup hayata bakış açınızı değiştirir.
GERÇEKLERİ KABUL EDİN
Başarılı çocuk yetiştirmeyi istemek anne ve baba olarak en doğal hakkınız. Fakat bazı gerçekleri ve durumları fark etmeniz gerekir. Her birey özeldir, değerlidir ve tektir. Gelişimde bireysel farklar ve ayrılıklar vardır. Yani her birey aynı değildir.
Her bireyin algılama, öğrenme kapasitesi farklıdır. Bu yüzden işe kıyaslama anlayışından sıyrılarak başlamalısınız. Yani çocuğunuzu istediğiniz kalıba sokmak yerine onu olduğu gibi kabul etmelisiniz. Çocuğunuzun kapasitesini bilip beklentilerinizi ona göre şekillendirmelisiniz. Çocuğunuza kaldıramayacağı yükleri ve sorumlulukları yükleyip onları mutsuz etmeyin.
EVDE DÜZEN SAĞLAYIN
Başarılı çocuk yetiştirmenin temel felsefesi düzendir. Evde bir düzen sağlamalısınız. Evinizin düzeni ve kuralları olmalıdır. Bu kurallara anne ve baba da dahil olmak üzere herkes uymalıdır. Kurallara uyulmadığı zaman mutlaka sonunda bir yaptırım olmalıdır.
Evdeki kuralları sadece anne ve baba değil bütün bireylerin katılımı ile konulmalıdır. Yemek saati ve uyku saati önceden belirlenmelidir. Sofraya evde herkes aynı anda oturmalıdır. Evde kural ve düzen sağlarsanız çocuğunuz da hayatına düzeni sokabilir.
EV ÇOCUĞUNUZUN 2.OKULU OLMALI
Başarılı çocuk yetiştirmek istiyorsanız evinizi fiziksel ve donanımsal açıdan çocuğunuzun öğrenmesine ve kendini geliştirmesine uygun hale getirmelisiniz. Çocuğunuza ait mutlaka bir oda olmalıdır. Çocuk odasında çalışma masası, kitaplık olmalıdır. Kitaplıkta çocuğunuzun kolay ulaşabileceği, kaynak kitaplar ve hikâye kitapları olmalıdır.
Çocuk odasında dikkat dağıtacak hiçbir unsur olmamalıdır. Çocuklar ödevlerini sessiz ve gürültüsüz bir ortamda yapmalıdır. Ev çocuğunuz için ikinci bir okul niteliği taşımalıdır. Evde çocuğunuza vereceğiniz öğrenme imkanları önemlidir. Evi çocuğun öğrenmesi için uygun hale getirmelisiniz. Çocuğunuzun bir panosu olsun. Önemli bilgileri bu panoya assın. Yaptığı resimleri ve çalışmaları panoya asmasına izin verin.
ZENGİN ÖĞRENME ORTAMI
Çocuklarınızı zengin öğrenme ortamlarına sokun. Bu anlamda okul kursları, özel dersler ve dershaneleri kullanabilirsiniz. Ekstra verilen takviye eğitim çocuklarınızın öğrenme sürecini hızlandırır. Eksik kaldıkları yerleri telafi ederler. Kendilerini geliştirmek için fırsat elde etmiş olurlar. Bu yüzden çocuklarınıza mutlaka zengin öğrenme ortamları ayarlamalısınız.
Benim çocuğum zekidir, okulda verilen çocuğuma yeter, çok okuyup da profesör mü olacak mantığıyla hareket ederseniz çocuğunuzun eğitim ve başarısına ket vurmuş olursunuz. Çocuğunuzun kendine çalışma arkadaşı edinmesini sağlayın. İş arkadaşınızın evine gidip onun çocuğuyla birlikte ders çalışması için ortam yaratabilirsiniz. Aynı sınıfta olan komşunuzun çocuğu ile bir araya gelip ders çalışmasını sağlayın.
ÇOCUĞUNUZU CESARETLENDİRİN
Birçok çocuk okula özgüveni yıkılmış bir şekilde gelir. Evde çocuğuna hiçbir görev ve sorumluluk vermeyen ailelerin çocukları genelde özgüveni düşüktür. Bu çocuklar genelde bir işe başlamaktan çekinirler. Yanlış yapmaktan, hata etmekten korkarlar. Yanlış yaptığı zaman birilerinin kendisine güleceği, dalga geçileceği ve rezil olacağı düşüncesi oluşur. Bu yüzden deneme yapmaktan çekinirler. Çocuğunuzu evde cesaretlendirin.
Onlara yapabilecekleri görev ve sorumluluk verin. Böylece çocuklarınız önemli ve değerli olduklarını hissederler. Bir işi yapmanın ve başarmanın hazzını ve mutluluğunu yaşarlar. Böylece yeni işlere daha iştahlı ve istekli başlarlar. Sizin için basit bir çöp dökme eylemi onun için çok büyük önem taşır. Evde bir görevinin ve sorumluluğunun olduğunu hisseder.
Çöpü dökerek ev işlerine yardımcı olduğunu, işe yaradığını, iş yapabildiğini, evde bir görevinin olduğunu hisseder. Üstüne döker, elini keser, yapamaz diyerek çocuğunuzun elinden aldığınız her iş onun özgüvenini zedeler.
Kendinden ve kapasitesinden şüphe duymaya başlar. Evde görev ve sorumluluk almadığı için okulda kendisine verilen görev ve sorumlulukları yerine getiremez, yerine getirme konusunda da isteksizdir. Bir işi yapmaya olan güven duygusu eksiktir. Başaramayacağını, yapamayacağını düşünür. Her işe olumsuz yönden bakar. Daha işe başlamadan işin zor olduğunu düşünür. Bu yüzden çocuklara evde görev ve sorumluluk vermek, çocukların kendini ve kapasitesini tanımları için fırsat yaratır.
ÇOCUĞUNUZU TAKİP EDİN
Terbiyeli, ahlaklı ve başarılı çocuk yetiştirme için okul başarı durumunu, okula devam durumunu, ödevlerini yapıp yapmadığını, herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığını, okulda bir sıkıntısının olup olmadığı gibi durumları takip etmelisiniz. Takibi bıraktığınız an çocuk bu boşluktan yararlanıp kuralları çiğner ve işlerini aksatmaya başlar. Çocuğunuzun devam durumunu takip etmezseniz çocuk arkadaşları ile sık sık bir araya gelip okuldan kaçabilir. Ödevlerini yapıp yapmadığını kontrol etmezseniz çocuğunuzda ödev yapma alışkanlığı oturmaz. Ödevlerini yapmadan okula gider.
Çocuğunuzun ciddi bir sağlık sorunu varsa bu durum eğitim hayatına ve öğrenmesine olumsuz etki yapar. Bu yüzden çocuğunuzu her anlamda takibe almalısınız. Yalnız bir konunun altını çizmek isterim. Bu takip işini abartıp manyak boyutuna getirmeyin. Geçen sınavda 20 sorudan 17 doğru yapmıştın. Bu sınavda neden 15 doğruya düştü deyip çocuğunu sıkboğaz eden velilerden olmayın. Çocuğu takip ettiğinizi çocuğa hissettirmeyin. Bu durum çocukta gerginlik yaratabilir. Çocuğun özgürlüğüne ve sınırlarına müdahale etmeden takip etmelisiniz.
KONTROLÜ ELDEN BIRAKMAYIN
Terbiyeli, ahlaklı ve başarılı çocuk yetiştirme için evde telefon, tablet ve bilgisayar bağımlısı olmamasına özen gösterin. Evde kontrol sizde olmalıdır. Çocuk saatlerce bu saydığımız teknoloji ürünlerinin başında zaman geçiriyorsa çocuğunuzun başarı durumu düşecektir. Ne yapayım baş edemiyorum, yeter ki sussun bir köşede dursun diyerek çocuklarına boyun eğen ailelerde çocuklar anne ve babalarını oyuncak ederler. Her istediklerini ağlayarak zırlayarak elde ederler.
Anne ve baba sessizlik ve sükunet için çocuklarının isteklerine boyun eğerler. Bu durum aslında kötüye gidişin bir işaretidir. Çünkü anne ve baba otoritesini çocuk üzerinde kaybetmeye başlar. İlerleyen zamanlarda çocuk anne ve babasına karşı asi olur. Anne ve babanın sözünün bir hükmü ve değeri kalmaz. Bu yüzden daha işi en başından sıkı tutmalısınız. Evde kontrol sizde olmalıdır. Çocuk bilgisayara ve telefona belirli zamanda sınırlı sürede girmelidir.
Çocuğa evde mutlaka bir sınır çizmelisiniz. Benim çocuğum evde her istediğini yapabilmeli ben özgürlükçü bir anne ve babayım düşüncesinden sıyrılmak gerekir. Bu düşünce yapısına sahip olan ailelerin çocukları kontrolsüz, nerede nasıl davranacağını bilmeyen, doyumsuz, asi ve bencil bir yapıya sahip olurlar. Kontrolü elden bırakmayın derken de çocuğunuza evde hapis hayatı yaşatmayın.
Hayatı çocuğa zindan haline getirmeyin. Çocuklarınızın seçimlerine ve tercihlerine saygı duymalısınız. Onların da bir duygu ve düşüncesi olduğunu unutmamalısınız. Her şeye onlar adına karar vermek, sen çocuksun bir şeyden anlamazsın mantığından sıyrılmak gerekir. Çocuğunuza değer verin. Başarılı olsa da başarısız olsa da her zaman arkasında durmayı bilin.
ÇOCUKLARDA ÖDEV YAPMA ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASI
Çocuğun okula başlamasıyla birlikte ödev yapma sorunu ortaya çıkar. Verilen ödevler, çocuklara sorumluluk kazandırmak, okuldaki öğrendiklerini pekiştirmek, öğrenmenin sadece okulda olmadığını çocuğa anlatmak için iyi bir fırsattır. Söz konusu ödev yapmak olunca birçok ebeveyn çocukları ile sorun yaşanmaya başlar.
ÇOCUKLARA NEDEN ÖDEV VERİLİR?
Ödevlerin amacı öğrencilerin okul dışındaki zamanlarını da bilgi edinerek geçinmelerini sağlamaktır. Çocuklara düzen ve sorumluluk kazandırır. Anne ve babadan ayrı bir birey olarak bağımsız iş yapabilmelerine olanak sağlar. Ödevlerini düzenli olarak yapan bir çocuk elde ettiği bilgi birikimi ile problemlerini çözer ve belli bir disipline ulaşır. Ödev çocuklar için zorunlu bir etkinlik olduğu için birçok çocuk tarafından sevilmez. Çocuğa ödevi sevdirmek çocuğun başarısı için büyük önem taşır. Ödev yapılan ortam da en az ödev yapma alışkanlığı kazanımı kadar önemlidir.
SEVGİ VE İLGİ GÖSTERİN
Çocukların kendilerini güvende ve değerli hissetmeleri için sevgi ve ilgi görmek çok önemlidir. Ebeveynler, çocuklarına zaman ayırarak, onları dinleyerek ve duygusal ihtiyaçlarına karşılık vererek bu duyguyu sağlamalıdır. Sevgi dolu bir ortamda büyüyen çocuklar, kendilerine ve başkalarına karşı daha anlayışlı ve saygılı olurlar.
ÖDEV YAPILACAK ORTAM NASIL OLMALI?
İmkanınız varsa çocuk ödev yapacağı yeri kendisi beğensin ve seçsin. Çocuklara sağlanacak iyi bir ortam çocukların öğrenme ve algılamasını olumlu yönde etkileyecektir. Çok sıcak ya da çok soğuk oda ders çalışmayı olumsuz etkiler. Odanın ışıklandırma sistemi de yeterli düzeyde olmalıdır. Aşırı ışık, ya da karanlık ortam çocukların gözbebeklerinin çabuk yorulmasına neden olur. Ders çalışılacak ortamda televizyon, tablet gibi dikkat dağıtacak unsurlar bulunmamalıdır.
ÖDEV KONUSUNDA ÇOCUĞA KARŞI NASIL BİR TUTUM GELİŞTİRMELİYİZ
Ödev yapan çocuğa sürekli müdahale etmek, çocukların yalnız kaldığı zaman problemlere çözüm üretememesine, problemlerle baş edememesine neden olur. Ödev yaparken anne ve babasından sürekli yardım alan çocuklarda anne ve babaya bağımlı hale gelirler. Bu aşamada anne ve baba çocuğa rehber olmalı yol göstermelidir. Onlar adına kesinlikle problemi çözmemelidir. Ödev yaparken çocuğu yalnız bırakmak çocukta zorluklar karşısında desteksiz kalacağı duygusu uyandırır. Bu yüzden çocuğa sağlanacak yardım ölçülü olmalıdır.
Ödev yapan çocuğa yapılacak yardımın ölçüsü iyi ayarlanmalıdır. Çok yardım etmek ya da hiç yardım etmemek çocukta sorun oluşturur. Ödev yapma konusunda hiç yardım etmemek çocukların zorluklar karşısında desteksiz kalacağı duygusunu uyandırırken çok yardım etmekte size bağımlı kendi sorununu çözemeyen birey olmasına neden olur.
Yardımcı olmak demek ödev konusunda çocuğu bilgilendirmek, araştırma yapmasına teşvik etmek, bilgiye ulaşma yollarını öğretmektir. Çocuk adına problemi çözmek, cevabı direk söylemek, çocuğun ödevini yapmak çocuğa yardım etmek değildir. Bu davranışınız çocuğunuzu tembelliğe, rahatlığa ve sorumsuzluğa teşvik eder. Çocukların öğrenme sürecini olumsuz etkiler.
Anne ve baba olarak çocuğunuza ders çalışabileceği verimli bir ortam hazırlayın. Ders çalışma ortamından dikkat dağıtıcı unsurları kaldırın. Çocuklarınıza ödevlerini ne zaman yapması gerektiği konusunda destek olun. Çocuğun yaşına, olgunluğuna ve ihtiyaçlarına göre bir çalışma programı oluşturun. Bu programda çocuğun yeteri kadar dinlenmesine izin verin.
Çocuğun çalışma masasında dikkat dağıtan nesnelerin olmamasına dikkat edin. Çocuğun ayrı bir odası olsun. Odasında ona ait çalışma masası ve kitaplık olsun. Bu durum çocuğa aidiyet duygusu ve sorumluluk bilinci kazandırır. Çocuğu sık sık uyarmak yerine onu motive etmeye çalışın. Oyun oynamak isteyen çocuğa ödevlerini bitirdikten sonra oynayabileceğini söyleyin.
Ödevini çabuk bitiren çocuğa kızmayın. Özensiz ödev yaptığı zaman ödevi yeniden kontrol edeceğinizi söyleyin. Ödev konusunda direnen çocukla kesinlikle inatlaşmayın. Çocuklarınız ödev yaparken zorlandığı zaman kalemi elinize alarak müdahale etmeyin. Çocuğun yerine ödevlerini yapmayın. Ödev yapma işini bir ödüle bağlamayın. Başarılı olduğu zaman, hak ettiği zaman ödül alacağını bilmesi gerekir. Ödevin çocuğun bir görev ve sorumluluğu olduğunu bilmesi gerekir. Her ödev yaptığında bir ödül beklentisi içine girmemesi gerekir.
ÇOCUĞUNUZA OKUL ARAŞTIRMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bir çoğumuz çocuklarımız için okul araştırması yaparken kararsız kalabiliyoruz. Devlet okulu mu tercih edilmeli, yoksa özel okul tercih edilecekse hangisi tercih edilmeli, en yüksek ücretli okul en iyisi midir gibi sorular kafamızı karıştırabiliyor. İşte bunlar için çocuğunuza okul tercih ederken dikkat edilmesi gerekenleri derledik;
OKULUN BİR FELSEFESİ VAR MI?
Bu konuda sormamız gereken ilk soru okulun bir felsefesinin olup olmadığıdır. Bu bir geleneksel okul olabilir, montessori, waldorf ya da başka bir sistem olabilir. Önemli olan okul benimsediği bu felsefeyi gerçekten uyguluyor mu? Yoksa sadece göstermek amaçlı söylediği bir felsefe mi? Ya da hepsinden biraz var diyerek aslında hiçbirini uygulayamıyor mu? Bu konuya dikkat etmek okulun hangi felsefeyi uyguladığını öğrenmek açısından ve sizin çocuğunuzu ne şekilde yetiştirmek istediğiniz bakımından kafanızda fikir oluşması açısından fayda sağlayacaktır.
BAHÇE SAATLERİNE ÖNEM VERİLİYOR MU?
Bir çocuk için bahçede, doğada vakit geçirmek çok önemlidir. Biz farkında olmasak dahi doğada vakit geçirmek çocuğun gelişimi açısından önemli faydalar sağlar. Çocuğun doğayla tanışması, farklı hayvan veya canlılarla vakit geçirmesi, doğadaki nesnelere dokunarak duyusal gelişimlerine destek olunması açısından bahçe saatleri önemli detaylar arasında yer almaktadır.
BRANŞ ÇEŞİTLİLİĞİ NE ÖLÇÜDE PLANLARINDA?
Okulda çok fazla branşın olması çocuk için kaliteli ve odaklanılmış vaktin azalması demektir. Ne kadar az ve öz branş olursa nitelikli vakit o kadar artacaktır. Bunun yanında çocuk bir branşa ya da etkinliğe katılmak istemediğinde öğretmenlerin yaklaşımı nasıl oluyor bunu da değerlendirmek gerekir. Çocuk ‘’ama lütfen’’ diyerek zorlanıyor mu yoksa saygı duyarak zamanla katılacağı gün için öğretmenler tarafından motive mi ediliyor? Bunun cevabını bulmakta fayda vardır. Çocuğun herhangi bir etkinlik veya branş için zorlanması çocuk tarafından zorla ‘’ama bunu yapmalıyım’’ algısı yaratır ve o etkinliği sadece bitirmiş olmak için bitirmesine yol açar. Çocuk etkinliğin içindeki veya alacağı faydayı alamadığı için sadece gereksiz bir etkinliğin bitirilmesine neden olmuş olur. Ayrıca çocuğun sevdiği veya ilgilendiği branşlar çoğunlukla ne ölçü de buna da dikkat edilmelidir. Çocuğun sevdiği veya ilgilendiği branş veya etkinlikler göz önüne alınarak onu bunların çerçevesinde dahil edileceği etkinlikler arttırılmalıdır.
ÇOCUK EĞİTİMİNDE EN SIK YAPILAN 5 YANLIŞ!
Çocuklar öğrenmeleri için pek çok farklı kapasite ve potansiyel ile donatılmıştır. Bu nedenle çocukların öğrenmeleri oldukça hızlı şekilde gerçekleşir. Çevrelerini ilk günden itibaren dikkatli bir şekilde gözlemleyen çocuklar bu gözlemleri ve yetişkinlerin tepkileri ile ilk öğrenmelerini gerçekleştirirler. Oluşturulan bu ortam ile çocuklar nasıl davranacaklarını, nasıl konuşacaklarını ve nasıl hissedeceklerini öğrenirler. Yani çocuk eğitimi denildiğinde çocukların duygu, düşünce ve davranış bağlamında öğrenmelerin gerçekleşmesini anlayabiliriz. Öğrenme yaşantıları elde eden çocuklar aile ve çevrelerinin farklılığı nedeniyle değişken davranışlar kazanırlar. Bu davranışların bazıları istendik olurken bazı davranışlar istenmeyen şekilde gerçekleşebilir.
Çocuklara istendik davranışlar kazandırma ve olumsuz davranışlardan koruma amacıyla ailelere önemli görevler düşüyor. Ailelerin genel tutumu ve davranış biçimleri çocukların karakterini şekillendirmede en önemli etkenler arasındadır. Özellikle çocuğun yaşamının ilk 6 yılı boyunca aile etkisi üst düzeydedir. Bu yaştan sonra çocuğun okul yaşamına başlamasıyla birlikte aile ve yaşanılan ortam ile birlikte okul da çocuğun davranışlarının şekillenmesinde önemli bir etken olur. Ancak çocuğun bulunduğu ortamlarda yapılan yanlış yönlendirmeler ve tutumlar bazı olumsuz davranışların gelişmesine neden olabiliyor. Peki, çocuk eğitimi açısından en sık yapılan yanlışlar nelerdir?
- ÖDÜL VE CEZANIN EN ETKİLİ YÖNTEM OLDUĞUNA İNANMAK
Çocuk eğitiminde yapılan en büyük hatalar arasında ödül ve cezanın en etkili yöntem olduğuna inanmak yer alıyor. Ödül ve ceza bazı davranışlar üzerinde önemli etkiler gösterirken çocuğun davranış kazanmasında oldukça yetersiz kalmaktadır. Özellikle çocuğun her davranışı karşısında ödüle ya da cezaya başvurmak, çocuğun kendini tanımasını ve farkındalık geliştirmesini engelleyecektir. Sürekli ödül elde eden çocukların bir süre sonra olumlu davranışları yalnızca ödül için yaptığı gözlemlenmiştir. Sürekli cezalandırılan çocukların ise olumlu ve olumsuz davranışlarla ilgili farklılık kazanamadığı görülmüştür. Ayrıca ödül ve cezanın kullanımı ile ilgili de pek çok problem söz konusudur. Ebeveynler ödül ve ceza ile ilgili yeterli açıklamalar yapmadıkları için çocukların davranışlarını anlaması oldukça güç hale gelmektedir. Bu anlamda çocuk eğitiminde doğru bilinen yanlışlar arasında ödül ve ceza ilk sıralarda yer alıyor.
- TUTARSIZ DAVRANIŞLAR SERGİLEMEK
Çocuklara herhangi bir davranışı kazandırmak ve sürekliliğini sağlamak için anne babalar tutarlı olmak zorundadır. Günümüzün ebeveynleri arasında tutarsız davranışlar büyük bir yoğunluk gösteriyor. Anne ve babaların değişen durumlara özgü tepkilerinin olması ya da anne baba arasında tutum açısından bazı farklılıkların yer alması davranış öğrenmesinin önüne geçer. Anne babalar çocuklara bir davranış ile ilgili tepki verecekleri zaman ortak tutum ve bilinç içerisinde hareket etmelidir. Tutarsız davranışlar çocuğun ebeveynleri kullanmasına ve manipüle etmesine neden olur. Bu anlamda çocuk ile ilgili bazı sınırlar belirlendikten sonra çocuk bu sınırların her zaman geçerli olduğunu ve her ebeveynin bunu önemsediğini anlamalıdır.
- İYİ BİR ROL MODEL OLMAMAK
Çocukların davranış kazanmalarını sağlayan en etkili yöntemler arasında sosyal öğrenme yer alıyor. Çocuklar ilk günden itibaren çevrelerini gözlemleyerek davranışlarda bulunmaya ve tepki vermeye başlıyor. Özellikle çocuklar taklit ederek ve başkalarının tepkilerini tekrarlayarak öğrenme eğilimindedir. Bu anlamda anne babaların davranışları çocukları için bir rol model özelliğindedir. Anne babalar çocuk eğitimi esnasında çocuklara belirli uyarılar ve tavsiyelerde bulunurken bunlar yerine getirmemesi çocukta bir tür tutarsızlık oluşturur. Özellikle çocuğa olumsuz davranışlar karşısında uyarıda bulunan anne babaların aynı yanlışları yapması çocuğun bu davranışları terk etmesini engelleyecektir. Bu anlamda çocukların hangi davranışları ve tutumları kazanmasını istiyorsak o şekilde davranmamız gerekir.
- ÇOCUĞUN BAĞIMSIZ DAVRANIŞLARINI ENGELLEMEK
Anne babanın çocuğu aşırı kontrol etmek istemesi ve otoriter bir tutum ile yaklaşması çocuk eğitiminde doğru bilinen yanlışlar arasındadır. Anne babalar çocuklarının zarar görmemesi ya da olumsuz davranışlar kazanmaması için bazı kurallar koyar. Çocuk eğitimi açısından sınır ve kuralların bulunması oldukça önemli olsa da çocuğun keşfetme ve çevreyi öğrenmek girişimlerini engellemek yapılabilecek en büyük yanlışlar arasındadır. 2 yaşından itibaren çocuklar çevrelerini daha çok gözlemlemeye ve bazı girişimlerde bulunmaya başlarlar. Bu anlamda çocukların kendi başlarına hareket etmesine izin vermek ve keşif yolculuğunda rehberlik etmek istenilen durumdur. Aşırı kontrolcü davranmak ve otoriter tutumla yaklaşmak çocuğun bağımlı kişilik geliştirmesine ya da olumsuz davranışlar kazanmasına neden olabilir. Bu anlamda çocukların farkındalıklarını artıracak yeni ortamlara dahil olmasını sağlamak oldukça önemlidir.
- YÜKSEK BEKLENTİYE SAHİP OLMAK
Bazı anne babalar çocuklara ilişkin oldukça yüksek beklentiye sahip olabiliyorlar. Çocuklarını oldukça iyi davranışlar göstermelerini ve üstün başarı elde etmelerini bekliyorlar. Ancak çocuklarınız sizin davranışlarınız, çevreniz ve çocuğun bulunduğu ortam ile ilişkilidir. Ayrıca çocukların doğuştan getirdikleri potansiyeller de öğrenmeleri üzerinde önemli etkiye sahiptir. Çocuklar küçük yaşlardan itibaren yanlışlar yapma ya ve hatalara yoğun bir şekilde maruz kalabilirler. Ancak çocuğun yaptığı yanlışlar ve hatalar eğitim için önemli bir fırsattır. Çocuk hatalar yaptıkça ailenin sunacağı eğitim ve tepkiler çocukların davranışları öğrenmelerine önemli katkı sunacaktır. Ayrıca hiçbir insanın mükemmel olamayacağı gibi hiçbir çocuk da mükemmel olamaz. Bu anlamda anne babaya düşen en büyük görev çocuğun taşıdığı potansiyelleri ortaya çıkarmak ve olumlu yönlendirmelerde bulunmaktır. Hayatın farklı fırsatlar ve ortamlar sunduğu düşünülürse çocuğunuzun sizin istediğiniz gibi olması mümkün olmayacaktır.
Çocuk eğitimi konusunda ailelerin yapmış olduğu bu yanlışlar ile birlikte çocuğun çevresinin etkisi de büyüktür. Çocuğun bulunduğu ortam aile tarafından bazı durumlarda düzenlenirse de çoğu zaman bu mümkün olmayabilir. Bu nedenle küçük yaşlarda dikkatli davranmak ve çocuğu iyi bir şekilde yönlendirmek çevreye karşı önemli bir koruyucu olacaktır. Ayrıca çocuğun davranışları karşısında pedagog ya da psikolog yardımı gibi uzmanlardan yararlanarak önemli bir ilerleme kaydedebiliriz.