Sabahattin Alinin yaşamı ve ölümü

Türk Edebiyatına kazandırdıklarıyla bilinen çok yönlü bir yazar olan Sabahattin Ali’yi ve onun hayatını daha fazla insanın bilmesi gerekli ve kültürüne sahip çıkmalıdır. Ülkemizde adını birçok yerde duyduğumuz başarılı yazar Sabahattin Ali’nin yaşamı ve öldürülmesiyle bilgili birçok bilinmeyen vardır. Bu makale insanları bilgilendirmek ve böyle yeteneği nasıl kaybettiğimizi anlatmak için yazılmıştır. Bu makaleyi daha anlaşılır kılabilmek için üç kısma ayırdım. İlk bölüm Sabahattin Ali’nin yaşamı. Yazar hakkında bilgi alacağımız ve ailesini tanıyacağımız kısım ilk bölümdür. İkinci bölüm Sabahattin Ali’nin tutuklanması. Son bölüm ise ölümü ve bunun arkasında olduğu düşünülen kişiler.

Doğum: 25 Şubat 1907

Ölüm: 2 Nis 1948

Sabahattin Ali Yaşamı

Yazar, 25 Şubat 1907’de Edirne’de doğmuştur. Ailesi Trabzon kökenli bir ailedir ve babasının entelektüel kısım diye adlandırılan kısımdan arkadaşları vardır. İki kardeşlerdir. Annesi çok genç yaşta babasıyla evlendiği için ruhsal sıkıntılar çekmiştir ve bu sebeple intihara kalkışmıştır. Diğer oğlu Fikret’e daha yakın olduğu söyleniliyor. Sabahattin Ali o dönemlerde içe dönük bir çocukluk geçirdi ve arkadaşlarının ifadeleriyle grup etkinliklerine katılmaz bir kenarda resim çizer veya kitap okurdu

Daha sonra eğitimi için dayısının yanına İstanbul’a gönderildi ve sanata olan ilgisi burada artmaya başlamıştır. Tiyatro ve sinemaya merak duymaya başlayan Sabahattin Ali okuldan kaçıp bu merakını gidermeye başladı. Bunu öğrenen okul idaresi onu ailesinin yanına göndermekle tehdit edince Sabahattin Ali intihar girişiminde bulundu. Öğretmeni ve arkadaşları sayesinde kurtulsa da o bunun sahte olduğunu blöf yaptığını söylemiştir.

Öğretmenlik Hayatı

Öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra dayısının yardımıyla Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokuluna atanmıştır. Fakat o sürekli yalnız olmaktan ve onu anlayacak kimsenin bulunmamasından şikayetçiydi. Bu sebeple Yozgat’tan ayrılmak istediğini dile getirdi ve yetkililer onu Avrupa’ya gitmesi için teşvik etti. Ardından Almanya’ya yerleşen Sabahattin Ali burada birçok Rus ve Alman yazar okumuş ve onlardan ilham almıştır. Fakat daha sonrasında eğitim amaçlı geldiği Almanya’dan ayrılmak isteyip vatanına dönmek istemiştir.

Soruşturmaları ve tutuklanması

Almanca öğretmeni olarak devam ettiği mesleğinde atandığı okulda komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma açıldı. Başta tutuksuz yargılansa da soruşturma derinleşince tutuklandı ve Aydın Hapishanesine gönderildi. Yazar serbest kaldıktan sonra öğretmenliğe devam etti fakat tekrardan bir toplantıda okuduğu şiir sebebiyle tutuklandı. Memleketten Haber şiiriyle Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü yerdiği söyleniyordu. Sinop Cezaevine gönderilen Sabahattin Ali koğuş arkadaşlarının değişiyle sürekli okuyor ve yazıyordu. On ay yedi günün ardından gelen genel aftan dolayı serbest kaldı.

Sabahattin Ali’nin ölümü

Sabahattin Ali kendisine pasaport verilmediği için kaçak yollarla Bulgaristan sınırında Avrupa’ya gitmeyi amaçladı. Avrupa’ya kaçışından kimsenin haberi yoktu sadece ona yardım edecek olan Ali Ertekin biliyordu. Ali Ertekin’in verdiği ifadede Sabahattin Ali’nin komünist bir ihtilal çıkaracağını ve onun iyi biri olmadığını söyledi. Dediklerine göre yol boyunca tartışmışlardı. Daha sonra mola verdikleri gece vakti Sabahattin Ali’yi kitap okurken kafasına sopayla defalarca vurarak öldürdüğünü itiraf etti. Bunu yapmasının sebebini ise milli duygularının ağır bastığı iddiasıydı. Cesedini bir çoban bulmuştu fakat başta kimliği tespit edilememişti. Ölünün üzerinden çıkan giysiler ve eşyalar sonucu Sabahattin Ali olduğu kanısına varıldı. Ölüm şekli ve yeri hakkında birçok iddia vardır. Yalçın Küçük, Rasih Nuri İleri ve Kemal Bayram Çukurkavaklı‘nın “işkencede öldü” iddiasının “kahrolası bir köylü ideolojisi” ile ortaya koyulduğunu belirterek Sabahattin Ali’nin kaçakçı şebekesine karşı emniyetle işbirliği yaptığını ve sınırda çıkan bir çatışmada öldüğünü iddia etti. Yalçın Küçük’ün diğer bir iddiası ise Sabahattin Ali’yi Ali Ertekin’in öldürmediği sadece suçu onun üzerine kaldığıydı.  Sabahattin Ali’nin ölümünün siyasi sebeplerden olduğunu düşünenler de vardır. Arkadaşı Aziz Nesin ise Sabahattin Ali‘yi MİT’in öldürmediğini Ali’nin “kişisel kusurları yüzünden” ölüme gittiğini söyledi.

Biyografiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlarda ilginizi çekebilir

Başa dön tuşu