Olumlu düşüncenin gücü

Başlıklar

Hayattaki niyetlerimizin çok önemli olduğunu biliyorsunuzdur, bugüne kadar çekim yasası vs. gibi konularına hepimiz kıyısından köşesinden değindik. Ama bu konuda benim gözümden hep havada kalan şeyler oldu, sanırım bilimsel bir dayanak, gözlem, deney incelemediğimden olsa gerek. Ve biraz olaya derinlemesine bakmak istedim.

Örneğin Dr. Masaru Emoto’nun ilginç bir deneyine rastladım. Dr. Masaru Emoto suyun moleküler yapısı ve bu yapıya etki eden şeylere karşı duyduğu ilgi neticesinde bir deney yapıyor ve suya zihinsel olarak bir çok farklı uyarıcı uygulayıp mikroskop ile bunları fotoğrafladığında ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor. Zihinsel uyarıcıdan kasıt suya sevgi ile yaklaşmak, suya teşekkür etmek gibi… Yani suya olumlu uyarıcılar ile yaklaşınca suyun zerreciklerinde belirgin değişiklikler meydana geliyor. Bedenimizin %90’ının su olduğunu düşündüğümüzde iş daha büyüleyici ve düşündürücü oluyor. Düşüncelerimiz suya bunu yapabiliyorsa kim bilir düşüncelerimiz kendimize neler yapabilir?

Hepimizin okulda öğrendiği şeyi bir kez daha bu açıdan bakarak hatırlamamızda fayda var. Eminim bu sefer bu bilgi çok işinize yarayacak. Beyin nöron denilen minik sinir hücrelerinden oluşur. Bunların diğerleri ile birleşip nöron ağları oluşturan minik dalları vardır. Bağlandıkları her yer bir düşünce ya da anıya yuvadır. Fikirler, duygular nöron ağında inşa olup birbirine bağlanır ve hepsinin diğeri ile olası ilişkisi de vardır. Örneğin aşk kavramı ve duygusu kocaman bir nöron ağı içerisindedir.

Ama aşkı pek çok fikre daha bağlarız. Bazıları için aşk hayal kırıklığı ile bağladır. Aşkı düşündüklerinde ızdırap, kızgınlık hatta hiddet anılarına maruz kalırlar. Örneğin bir şeyi tekrar etmek beyin hücrelerini birbirine bağlar. Eğer her gün sinirlenir her gün acı çeker ve böylelikle mağduriyetinize sebep olursanız o ağı birbirine bağlarsınız. Ağ uzun süre bir birlikteliğe girer ve bu da bizim kimliğimizi oluşturur. O yüzden stresten uzak durmalıyız. Ve en güzel yanı ateşlenmeyen sinir hücreleri ağdan kopuyor. Yani kimyasal üretime neden olan düşünce akışını kesince kimyasal destekte kesiliyor. Ve böylelikle bağlı sinir hücreleri uzun ilişkilerinden kopuyor. Kısacası zihinsel prova yapar ve bu yetimizi kullanırsak beyin devrelerinin çabamızla geliştiği bilimsel bir gerçek. Yani değişim bizim elimizde. Aklınıza gelen kötü düşünce ve anıları körüklemeyin ve geldiğinde hemen s*ktir edin 🙂 Hepinize olumlu yönde değişimin bol olduğu güzel bir yıl diliyorum..

Blog Başlıkları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlarda ilginizi çekebilir

Başa dön tuşu