Öfkelenmemek imkânsızdır, lakin bertaraf edilmesi yani önlenmesi de Vaciptir. İnsanın öfkeli ânı, şeytanın tam tesirli olduğu ânıdır. Şeytan o anda bütün kuvvet ve kudretiyle öfkeliye vesvese verir, büyük hata ve kusurları dolayısı ile günah işletmeyi göze aldırır.
Peygamberimiz öfkelenen insanın
“Eûzü billâhi mine’ş-şeytanirracîm” diyerek. Allah’ım huzurundan kovulmuş şeytanın tesirinden beni kurtar diye dua ederek derhal abdest almasını buyurmuştur.
Demek ki insanın canını sıkan bir durumla karşılaştığında öfkenin zararından kurtulmak için, e-uzü besmele çekip, abdest alıp, Allah’ım sana sığınıyorum demeli her an ölümü düşünüp nefsin şerrinden, bencillikten uzaklaşarak, olumlu düşünmeye çalışmalı öfkeli olduğu durumda hiçbir karar almamalı ve uygulamamalıdır.
-Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem sahabelere sordu:
-Sizce kime pehlivan denir?
-Yenilmeyen güçlü kişiye
-Hayır, asıl pehlivan, kızgınlık anında öfkesine hâkim olan kimsedir, buyurdu.
Ayrıca Peygamberimiz Öfke anında “E-uzu-Besmele” den sonra,
“Allah’ım! Günahlarımı mağfiret et Kalbimin sertliğini gider, şeytanın şerrinden koru ” diyerek duayı okumamızı tavsiye ediyor. Ayrıca bakın. Öfke
Maalesef insanların çoğu, her zaman aynı sükûnet ve huzur içinde olamıyorlar. Özellikle çocukluk ve gençlik çağlarında Sık, sık sinir bozucu ortamlarda kalan insanlar daha çok sinir hastalığına yakalanabiliyorlar. Aklı eren her insan öfkesini yenip, kalbinin katılaşmasını, psikolojisinin bozulmasını önlemeli ki, ikili ilişkiler de bozulmasın, dolayısı ile huzursuzluklar anlaşmazlıklar ve ayrılıklar hüküm sürmesin. Çünkü öfkelenen insan sorunları kafa da büyüterek, büyük sorun olarak algılıyor, kızgınlık ve gazap deryasına giriyorlar. Bu durumda insanın elinden kaza, ağzından tamiri güç sözler çıkabilir. O nedenle psikolojimizi çok iyi korumalı, öfkeyle kalkanın, zararla oturacağını unutmamalıyız. Öfke ânında karar vermemeli, öfkeyi gidermek için dua ve tedaviye, uzman bir doktora başvurmalıdır. Çünkü tedavi edilmeyen aşırı sinir, vücutta birçok hastalıklara neden olmakta, insanın yüzündeki nur ve güzellik kaybolmaktadır.
Öfke hayatı olumsuzlaştırmakta öfkeli insanın hayatı olumsuzluklarla ve mutsuzluklarla geçmektedir. Öfkeyi önleyerek öfkenin neden olduğu olumsuzlukların, kısa döngü halini alması önlenmelidir.
İnsan dünyaya imtihan üzere geldi, o imtihanı en güzel şekilde verebilmek için, beden sağlığımız kadar, ruh sağlığımızı da çok iyi korumamız gerekmektedir.
Peki ruh sağlığımızı, öfkeden nasıl koruyacağız?
Ne zaman öfkelenir, Sertçe bağırırsak, istemeden kalp kırarsak derhal Günah işlediğimizi, öfkenin şeytandan geldiğini onun oyuncağı olduğumuzu hatırlayalım. Her işimizi öfkelenmeden yapmaya, en sinir bozucu durumlarda mukavemetinizi korumaya gayret etmeli, derhal Euzübillahimineşşeytanirracim derken içimizden derin nefes alıp yavaş yavaş burnumuzdan verelim (Koğulmuş şeytanın şerrinden Allah’ım sana sığınırım) diyerek Abdest almaya niyetlenelim. Sonra her gün imkânımız kadar kendimize zaman ayıralım, gözlerimizi yumup 7 kez burnumuzdan derin nefes alıp ağzımızdan yavaş, yavaş verelim. 3 kez kendi kendimize “Gevşiyor rahatlıyorum öyle gevşedim ki yayıldığımı ve çok rahat olduğumu hissediyorum dedikten sonra 21 kere euzü besmele çekerek Koğulmuş şeytanın şerrinden Allah’ım sana sığınırım diye dua edip, gözlerimizi açalım. Eğer bunlar bizim öfkemizi dindirmeye yetmiyorsa mutlaka bir psikolog ve psikiyatri uzmanına gitmeli verilen ilacı kullanmalıyız.
Önerdiğim şekilde tedavi olduğumuzda görürsünüz ki zamanla öfkeniz azalacak ve yok olacak, akılcı düşünecek ve dolayısı ile çok mutlu olacak, ahirette imtihanımızı da en güzel şekilde vermiş olacağız.
Bir yanıt yazın