Obezite Nedir
İnsülin direncini daha fazla anlaşılır hale getirebilmek için öncelikle obezite kavramının iyi anlaşılması gerekmektedir. Obezite kişinin vücudunda günlük ihtiyaçlar haricinde fazla miktarda yağ birikiminin olması olarak tanımlanabilmektedir. Obezite kronik bir hastalıktır fakat obez kişinin de katkılarıyla tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Toplumda bilinen bir yanlış fazla kilolu herkesin obez olduğu iddiasıdır. Bu teori bazen doğru olsa da her zaman bu şekildedir diyemeyiz. Bu konuyu daha iyi anlatabilmek için fazla kaslı bir sporcuyu örnek gösterebiliriz. Sporcunun kas oranı fazla bunun yanında kilosu da fazla olsa bile vücudundaki yağ oranı düşük olabilir. Bunun sonucu olarak bu sporcuya obez diyemeyiz.
Obezite kısaca tanımlanacak olursa vücuttaki yağ oranının fazlalığı olarak tanımlanabilir. Vücuttaki olması gereken yağ oranı kadınlarda ve erkeklerde farklılıklar göstermektedir. Uzmanların görüşüne göre bir erkekte vücut ağırlığının maksimum % 20’si kadar yağ olması gerekirken bir kadında bu oran %30’a kadar çıkabilmektedir. Bu değerlerin üstü kişinin yaşının ilerlemesine bağlı olarak tolera edilebilse de çok farklı rakamlar obezitenin habercisi olmaktadır.
Obezite ve Yaş Faktörü
Obezlik konusunda merak edilen konuların en başında yaş faktörü geliyor. Obezlikte yaşın önemli olup olmadığı, risk dağılımını etkileyip etkilemediği merak ediliyor. Uzmanlar obeziteden kaynaklanan riskin kişiye göre dağılımı belirlenirken yaşın değerlendirmeyi etkilediğini belirtiyorlar.
Fazla kiloların sanılan kadar masum olmadığını, ölüme dahi yol açabileceğini belirten uzmanlar, genç yaşta şişman olan bir kişiyle ilerleyen yaşlarda şişman olan bir kişinin ölüm riski açısından farklı değerlere sahip olduğunu vurguluyorlar. İlerleyen yaşlarda fazla kilolar ve yağlar kişide fazla ölüm riski yaratmıyorken genç yaşta oluşan fazla kilolar ve yağlar yaşlılığa göre fazla risk teşkil ediyor.
Örnek verecek olursak fazla kilolu ve yağlı 18 yaşında birisinin ölüm riski 65 yaşında fazla kilolu ve yağlı olan bir kişiye göre fazladır.
Obezitede yaş faktörü olduğu gibi erkek veya kadın olmanın da farklılıkları vardır. Yaşlı bir kadında fazla kilo ve yağ yaşlı bir erkeğe göre daha az risk oluşturmaktadır. Hatta kadınlarda fazla kilo ve yağın bir avantajı olarak östrojen hormonunun fazla üretilmesini örnek gösterebiliriz. Kadınlarda bu avantaj varken erkeklerde böyle bir gelişme yoktur. Östrojen hormonu oluşabilecek kemik kırıklarında koruyucu etki göstermektedir.
Çocuklarda Obezitenin Tedavisi
Obez çocukların tedavi yöntemleri gençlere veya yetişkinliklere göre farklılıklar göstermektedir. Çocukluk döneminde obez hastalığıyla karşılayan birisi için yapılacak en güzel hareket bol egzersizdir. Bol egzersiz ve sağlıklı, dengeli beslenmenin bir arada yapılması hastalığın yenilmesinde çok faydalı olacaktır.
Çocuğun hareket etmesini engelleyecek, sürekli oturmasını sağlayacak işlemler mümkünse ortadan kaldırılmalıdır. Televizyon izlemek ve bilgisayar başında vakit geçirmek çocuğun oturmasına ve hareket kabiliyetinin azalmasına neden olacağı için bunların minimum düzeyde olması sağlanmalıdır. Çocuklarda uygulanacak diyetleri onlara sevdirmek gereklidir. Çocukların sevdikleri şeyleri yapmak istediklerini unutmamak gerekir. Uygulanacak diyet programının çocuğa sevdirilmesi için trafik ışığı diyeti uygulaması yapılmalıdır.
Trafik ışığı diyetinde besinler trafik ışıklarındaki gibi 3 renkte sınıflandırılır. Yeşil ışık güveni, geçiş hakkını yansıtır. Yani düşük kalorili yiyecekler, tüketilmesi gereken yiyeceklerdir. Sarı ışık ise temkinli olmayı yansıtır. Yani orta kalorili yiyecekler sarı ışıkla bağdaştırılmıştır. Bunları kullanırken aşırıya kaçmamak gerekir. Kırmızı ışık ise geçiş hakkının bittiğini gösterir. Trafik ışığı diyetinde ise kırmızı ışıklı yiyecekler yüksek kalorili yiyecekleri simgelemektedir. Bu yiyecekler tüketilmemelidir.
Metabolik Obez Nedir?
Bazı kişilerin dışarıdan bakıldıklarında vücut oranları normal gibi görünmektedir. Fakat bu normallik sadece dışta göz yanılgısıdır. Bu kişilerin vücutlarında yaşıtlarına oranla normal miktarda yağ bulunmayabilir. Genel olarak vücudu normal ölçülerde olan fakat yaşıtlarına oranla fazla miktarda yağı olan kişilere metabolik obez denmektedir.
Toplumda yaygın olarak merak edilen bir soruda küçük yaşta şişman olan bir birey ile daha sonradan şişmanlayan bir birey arasında ne gibi farklılıklar olabileceğidir. Farklılıklar varsa bunların sağlık üzerine olumlu olumsuz etkilerinin olup olmayacağıdır. Uzmanların yaptığı uzun araştırmaların sonucu küçük yaşta şişman olan bir birey ile sonradan şişman olan bir bireyin arasında farklılıklar olduğunu göstermiştir.
Özellikle çocuk yaştan itibaren şişman olan bireyin vücudundaki yağ oranı diğer bireye göre fazla miktarda artış göstermiştir. Bu yağ miktarlarındaki artışı küçük yaşta şişman olan bireyin kol ve bacaklarındaki şişmanlığı göstererek örneklemiş olabiliriz. Küçüklükten çıkıp ergenlik dönemine geldiğimizde ise kol ve bacaklardaki şişmanlığın yerine gövdede görülen şişmanlıklardan bahsedebiliriz. Erken yaşta şişmanlık bazı hastalıkların habercisi olabileceği için dikkatli ve bilinçli hareket etmek en doğrusu olacaktır.
Egzersizin Faydaları
Kişilerin yaptığı genel hatalardan birisi de egzersizin faydalarını bilmeleri fakat düzenli olarak yapmamalarıdır. Sadece kısa sürede dış görünümü toparlamak için yapılan egzersizler kısa vadede faydalı gibi gözükse de uzun vadede faydasının az olduğu görülecektir.
Egzersizin devamlı olarak yapılması kişinin fazla kilolarından kurtulmasını sağlayacaktır. Fazla kilolardan kurtulduktan sonra egzersize devam edilmemesi kaybedilen kiloların kolaylıkla geri alınmasına neden olacaktır. Kan basıncı yüksek olan kişilerin sağlık açısından problem yaşamaması için düzenli olarak egzersiz yapmaları kan basınçlarının düşmesine olanak sağlayacaktır.
Düzenli olarak egzersiz yapılması yaşam şartlarından dolayı sürekli yıpranan kalbin güçlenmesini sağlayacaktır. Özellikle ileri yaşlarda görülen kemik erimesinin önüne ise kemikleri güçlendirmek için yapılan egzersizlerle geçilebilir. İnsanların dış görünümlerine önem verdiği genel olarak bilinen bir olaydır. Düzenli egzersiz yapımı sonucu olarak dış görünüşte toparlanma ve estetik olarak güzelleşme mümkün olacaktır.
Düzenli egzersiz yapımı estetik olarak güzel bir görünüm sağladığı ve kalbi güçlendirdiği için kişinin moral olarak da pozitif yönde gelişim göstermesi mümkündür. Sürekli egzersiz yapımıyla ilgili bilinen bir yanlış daha vardır. İnsanlar sürekli egzersiz yapan kişinin iştahının artacağını ve fazla kilo alacağını düşünmektedirler. Bu bilenen tamamen yanlıştır. Düzenli olarak egzersiz yapımı iştahı arttırmayacağı gibi aksine azaltmaktadır.
Not: Bu makalede yazılı olan bilgiler uzmanların gazete, televizyon veya kitapları gibi çeşitli kaynaklarından alınmış olup daha sonra oluşabilecek herhangi bir sorundan tarafımız sorumlu tutulamaz. Bu nedenle lütfen önce uzman bir hekime başvurmanızı daha sonrasında bitkisel yöntemlere başvurmanızı şiddetle önermekteyiz.