DERT İNSANA YOL GÖSTERİR

Son zamanlarda ben dahil olmak üzere bir çok insan (hemen hemen herkes) yaşadığı bazı sıkıntılardan dolayı sürekli şikayet etmekte; sanki sadece kendisi buna duçar olmuş gibi hayıflanmaktadır. Bu da yine insanoğlunun acizliğinden ve dar bakış açısından kaynaklanmakta diye düşünüyorum. Olayların ve durumların meydana gelişindeki hikmeti tam anlamıyla idrak edemediğimizden dolayı bu isyan bayrakları , yenilgiler ve mutsuzluklar… Oysa ki Mevlana ne güzel söylemiş: ‘’ Dert daima insana yol gösterir ‘’ Bu da ; başımıza bir şey geldiği zaman oturup düşünmemizi , bunun mutlaka bir sebebi olacağını ve bu sebebini bulduktan sonra hayırlı ve ya hayırlı olmayan bir yol çizebileceğimizi anlatmaktadır.

Dert nedir?

Belki de öncelikle belirlememiz ve kavramamız gereken kavram bu. Kendimce bir cevap verecek olursam buna ‘’ Bence dert insana acizliğini öğreten ve hatırlatan bir haldir.‘’ Ama belki de en önemlisi insanı arayışa , düşünmeye ve anlamaya sevk eden bir haldir. Ve bu arayışlar ( eğer gerçekten isteyip ve emek verirsen ) insana tahmin edemeyeceği değerlerin , zenginliklerin kapılarını aralar.

Bence hepimizin şu an elde ettiği en güzel değerlerin başlangıcında bir sıkıntı, bir ihtiyaç ve bunun beraberinde getirdiği istek ve arayış vardır. En azından ben kendi hayatıma baktığımda bunu hissediyorum. Dün derneğimizin toplantısında , sürdürdüğüm bazı sosyal sorumluluk projeleri dahilinde yaşadığım bazı sıkıntılardan dolayı sızlanıp şikayet ederken ; benim insanların dertlerini dert edindiğimi bilen bir arkadaşım‘’ sen zaten öyle olduğun için  , böyle düşündüğün için buradasın şikayet etmek sana yakışmaz ’’ demişti.

Bu söz beni bir sekiz ay öncesine götürdü bir anda. Ben başıma gelen bazı sıkıntılardan sonra bir arayışa girmiş ve hayatımda önemli bir yeri olan , kendimi mutlu ve iyi hissettiren derneğimle DÜŞÜN TAŞIN ‘la tanışmıştım. Bir anda hayatımda beklediğim özlediğim insan modelleri girmiş o insanların yürüdüğü yola dahil olmuştum. 

Yani dert bana şifa olmuştu özetle. Oysa ki o musibetleri ilk yaşadığımda ne kadar gözyaşı dökmüş hayattan soyutlamıştım kendimi. Şimdi yine aynı hatayı yapıyor şikayet ediyordum Kim bilir bu sefer nasıl kapılar açılacak , nelere vesile olacak düşünmeden.. Siz de bunu , hiç uzağa gitmeden kendi yaşantımızda aramaya ne dersiniz ? Bazen her şey üst üste gelir. Problem üstüne problem.

Neden Yarabbi der ( isyana götürmeden ) bir sorgularsınız kendinizi. Çare düşünür, kafa yorarsınız. Sonra anlarsınız ki bu dertler sizi dertlerin dermanına daha da yaklaştırmış. Hiç dikkatinizi çekti mi bilemem. Kuran-ı Kerim ‘in bir çok ayetinde ‘’ Neden düşünmezsiniz . Hiç akıl etmez misiniz ‘’gibi ifadeler yer almaktadır. Allah insanları sürekli bir düşünmeye ve arayışa teşvik eder. Dertler de olaylarla insanı arayışa ve düşünmeye götürür. Son olarak ta konuma bir de sahabe bakış açısı getirmek istiyorum Hazret-i Ömer buyurdu ki: Bana bir bela gelirse, üç türlü sevinirim:

  1. Belayı Allahü teâlâ göndermiştir. Sevgili gönderdiği için tatlı olur.
  2. Allahü teâlâya, bundan daha büyük bela göndermediği için şükrederim.
  3. Allahü teâlâ, insanlara boş yere, faydasız bir şey göndermez.

Bir belaya karşılık, ahirette çok nimetler ihsan eder. Dünya belaları az, ahiretin nimetleri ise, sonsuz olduğundan, gelen belalara sevinirim. Olaya ne kadar güzel yaklaşıldığını ifade etmeme gerek duymayarak taktiri size bırakıyorum. Ve özetle dertler  insanı büyütür ve olgunlaştırır. İnsana insan olduğunu hissettir.  Düşünmeyi , düşündürmeyi  arayışı öğretir, sorun çözmeyi öğretir hatta öğrenmeyi öğrettir. Ve hayatımızı yönlendirecek ve anlam kazandıracak bir sözü daha hatırlatmak isterim ‘’ Sanma ki dert sadece sen de var sendeki derdi nimet sayanlar da var ‘’Şüphesiz  Allah bizi bizden daha iyi tanıyıp , yine bizi bizden daha çok düşünür. Onun verdiği hiçbir şey sebepsiz ve gereksiz ( haşa ) değildir. Selametle …

Yazar: Zeliha Yılmaz

Blog başlıkları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlarda ilginizi çekebilir

Başa dön tuşu